Kolposkopi işlemi için rahim ağzı (Servisk) ve vajen iç ve dış dokusu kolposkop aleti ile incelenmekte, ihtiyaç halinde biyopsi alınmaktadır. Kolposkop, tıpkı mikroskop gibi incelenen bölgenin görüntüsünün büyüterek dokuların daha detaylı olarak çıplak gözle görünmesini sağlamaktadır. Bu alet ile rahim ağzı yaklaşık 40 kez büyütülerek inceleme yapılabilmektedir.
Bu işlemi yaptırmanın en önemli sebebi, kanser hücrelerinin ya da tedavisi yapılmayan ve kanser olabilme potansiyeli olan hücreleri tespit etmektedir. Jinekolojik muayene sırasında veya rahim ağzı ve vajen dokusunda renk farklılığı, doku fazlalığı veya smear testinde olumsuz bir sonuç öğrenildiği takdirde işlemi yapmak gerekmektedir. Bu işlem sayesinde siğil ve poliplerin incelemesi de yapılabilmektedir.
Kolposkopide yalnızca görüntüleme yapıldığı için herhangi bir riski yoktur. Ancak biyopsi almanın riskleri olabilir:
Kolposkopi öncesinde bir ön hazırlığa ihtiyaç yoktur. Sadece adet döneminde rahim içerisine gelen hücreler yanlış tanı konulmasına sebep olabilmektedir. Bu yüzden adet bittikten sonraki günlerde bu işlemi yapmak daha uygundur. Kolposkopi işleminden 2-3 gün öncesinde cinsel ilişki yaşanmamalı, tampon kullanılmamalı ve vajinal duş yapılmamalıdır. Gebe olmak kolposkopi yapılmasına engel teşkil etmemektedir.
Kolposkopi işlemi klinik şartlarında jinekolojik muayene masasında yapılmaktadır. İşlem 15-20 dakika kadar sürmektedir. Hasta işlem sırasında ağrı duyabileceği için lokal anestezi ile yapılması önerilmektedir.
Hasta muayene masasında jinekolojik pozisyonda iken spekulum takılıp rahim ağzı veya incelemek istediğimiz bölge gözle görülebilecek hale gelince kolposkop ile bakılarak damarlanma ya da anormal hücrelerin daha belirgin hale gelmesi için iodin, lügol ve asetik asit kullanarak biyopsi alınacak bölgeler tespit edilmektedir. Sonrasında bu bölgelerden biyopsi alınmaktadır.
Kolposkopi muayenesinde biyopsinin yapılıp yapılmadığı, biyopsi yapıldıysa kaç adet alındığı, işlem sırasında kullanılan cihazın kalitesi, varsa kanser riski bulunan bölgenin ortaya çıkmasını yardımcı olan ilaçların kalitesi fiyatı etkilemektedir. İşleminin yapılacağı cihazın kalitesi de büyük önem arz etmektedir. Doktorunuzdan bu konuda bilgi alabilirsiniz. Detaylı bilgi için: 0532 472 52 83
İşlem herhangi bir hazırlığa ihtiyaç duyulmadan muayenehane şartlarında yapılmaktadır. Doktorun bilgi ve tecrübesine göre yaklaşık 15 – 20 dakika içerisinde işlem tamamlanmaktadır. Biyopsi alınan durumlarda, patolojiden çıkacak sonuca göre doktorunuz değerlendirme yapmaktadır.
İşlem esnasında vajinal spekulum rahim ağzına takılmakta ve rahatsızlık hissi verebilmektedir. Kolposkop aleti ile bakarken herhangi bir ağrı hissedilmemektedir. Yalnızca biyopsi alınacaksa, biyopsinin alınacağı bölgeye uygulanacak lokal anestezi ya da sedasyon vererek biyopsi işlemi yapılmaktadır. Anestezinin etkisiyle ağrı hissedilmemektedir.
İşlem esnasında hastadan biyopsi alınırsa az miktarda kanama olması normal bir durumdur.
Kolposkopi sonrası biyopsi yapılmışsa, anestezinin tipine göre 30 dakika ile bir saat arasında istirahat yeterli olacaktır. Sonrasında eve gidilebilmektedir.
İşlem sonrası doktorunuz uygun gördüğü takdirde vereceği antibiyotik ve ağrı kesiciler kullanılmaktadır.
Aşağıda yer alan komplikasyonlar görülürse mutlaka doktorunuzu bilgilendiriniz:
Bu işlem özellikle rahim ağzı kanserinin teşhis ve tanısında büyük öneme sahiptir. İşlem esnasında kanser belirtisi gösteren lezyonların tespit edilememesi hastalar için hayati risk oluşturabilmektedir. Bu yüzden bu işlemi yapacak doktorun bilgi ve tecrübesi çok önemlidir.
Kolposkopi ve Pap smear testleri, rahim ağzı sağlığının kontrol edilmesi için kullanılan yöntemler olarak bilinmektedir. Pap smear testi ile servikal hücrelerin anormallikleri taranırken, kolposkopi ile bu hücreler detaylı olarak incelenir ve gerektiğinde biyopsi alınır. Rahim ağzı hastalıklarının erken tespiti amacıyla bu yöntemler kullanılır ve kadın sağlığı açısından önemli bir rol üstlenir.
Her iki yöntem de kadınlar için güvenli uygulamalar olarak değerlendirilir. Pap smear testi rutin taramalarda tercih edilirken, kolposkopi özellikle anormal Pap smear sonucu alındığında uygulanır. Servikal anormalliklerin doğru bir şekilde belirlenebilmesi için her iki yöntemin de uygun koşullarda uygulanması sağlanır.